İlkçağda Karabük, Hititlerden başlamak üzere Frig, Helenistik Krallıklar ve Roma döneminde
geniş çaplı olarak yerleşmeye konu olmuştur. Karabük'ün, Hititler döneminde yerleşmeye konu
olan İlçesi; Eflani'dir. Hitit metinlerinde kentin en eski adının Haluna (Yün) olarak geçtiği
bilinmektedir. Ovacık'ın Kışlaköy'ü, Frigler döneminde yerleşmeye konu olmuştur.
Burada bulunan Hesem Değirmeni'nin kapısındaki yapı taşının Frigler dönemine ait olduğu sanılmaktadır.
Helenistik Krallıklar döneminde özellikle Eflani, yerleşmeye konu olmuştur. Helenistik Krallıklardan
Bitinler, Roma'nın Batı Karadeniz Bölgesini (Paflagonya) ele geçirmesini önlemek için Eflani'de üs
oluşturulmuş ve bölgenin savunmasını buradan gerçekleştirmişlerdir (M.Ö.70). Eflani'nin tarihte bilinen
ikinci adı Bitinya Kralı Nikomedes'in oğlu Phylomenes'ten dolayı, "Phylomenes Yurdu" olarak bilinmektedir.
İlkçağın son Devleti olan Roma, M.Ö.1, yüzyılda Anadolu'ya girince önem verdiği yerlerden birisi de Batı
Karadeniz Bölgesi olmuş, bölgenin ormanları ve madenlerini emperyalist bir politika izleyerek kendi çıkarları
doğrultusunda kullanmayı bilmiştir. Roma'nın bu amaçlarla Karabük İli sınırları içinde kurduğu en önemli kentler
Eskipazar sınırları arasında yer almaktadır. Bunlar, Hadrianapolis ve Kimistene adı ile anılan yerleşme
alanlarıdır. Bunun yanısıra Karabük'te Bürnük Köyü, Üçbaş Köyü, Bulak Köyü; Ovacık'ta Pürçükören Köyü,
Roma Dönemi kalıntıları ile adeta tarihi tanıklık yapmaktadırlar.
Karabük Adının Kaynağı
Karabük adını, üzerinde yaşadığı coğrafi ortamdan almıştır. "Kara" ve "Bük"
sözcükleri, kara çalılık yer anlamında, Karabük adının oluşumuna
kaynaklık yapmıştır. Bu topluluklarda yaşayan Türkmen toplulukları,
Karabük cemaati adını bu biçimde almışlardır. Türkiye'de 14 yer ve
mevki adının bugün Karabük şeklinde geçmesi, cemaatlerin bu
topraklardan diğer yerlere göç ettiği görüşünü kuvvetlendirmektedir.
Karabük'ün Kuruluşu
Karabük bir Cumhuriyet şehridir. Safranbolu ilçesinin bir köyü olan Öğlebeli'nin
13 hanelik mahallesi olan Karabük, 1935 yılında Ankara-Zonguldak
demiryolunun açılmasıyla bugünkü istasyonun olduğu yere bir ad
verilmesi gerektiğinde 13 hanelik Karabük mahallesi istasyonu adı
verilmiştir. Böylece Devlet Demir Yolları haritasında Karabük adı
geçmiştir. Yöre halkı tarafından "Kara" taşlık, çorak,dağlık, "Bük"
çalılık ve fundalık anlamında kullanılırdı, "Kara" ve "Bük"
sözcüklerinin birleşmesiyle Karabük adı verilmiştir.
Bir başa kaynağa göre "Karabük" bir Türkmen kolunun adı olup
ülkemizin çeşitli ilçelerine bağlı yedi adet "Karabük" adlı köy
bulunmaktadır. Safranbolu ilçemizde de Türkmen boy ve aşiret
topluluklarının adını taşıyan köyler bulunmaktadır.
1937 yılına kadar 13 hanelik bir mahalle iken 3 Nisan 1937 yılında
Demir-Çelik Fabrikalarının temelinin atılması dolayısıyla, Karabük
Türkiye ve Dünyada duyulmuş oldu. Demir ve Çelik Fabrikalarının
kuruluşu sürerken diğer taraftan Karabük şehrinin temelleri de
atılır. 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak, Demir-Çelik
Fabrikalarının genişlemesiyle Karabük'ün nüfusu da her geçen gün
artar ve 1953 yılında ilçe ve 1995 yılında ise Türkiye'nin 78. ili
olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra oluşan ilk şehir olduğu için
Karabük bir Cumhuriyet şehridir.
Kent planının da fabrika ile birlikte çizildiği Cumhuriyetin ilk ve
tek planlı sanayi kenti Karabük, sosyal ve kültürel yönden de çağdaş
bir kent konumundadır. Karabük ,ülkemizin sanayileşmede ilk adımın
atıldığı yer olmanın ötesinde, ilçeleriyle birlikte sahip olduğu
tarihsel değerleri ve doğal güzellikleri ile tüm Türkiye ve Dünyada
öne çıkmaktadır.
Karabük, Türk Ulusunun tarihinde, sanayileşmeyi simgeleyen kent
olmanın hakli gururunu taşımaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında,
Atatürk'ün sanayileşme yolunda aldığı karar üzerine, Türkiye'nin ilk
entegre demir-çelik tesisinin yeri için, maden kömürü havzasına ve
sahile yakınlığı, demir yolu güzergahında bulunuşu ve stratejik
uygunluğu nedeniyle Karabük seçilmiştir.
Temeli atıldığında 3 Nisan 1937 tarihinden üç yıl gibi kısa bir süre
içinde tesisler belli Periyodlarda işletmeye alınmış, ilk ürünlerini
de 1940'tan sonra vermeye başlamıştır. Karabük'te kurulan
Demir-Çelik Fabrikası çevrede özel sektörün de kurulmasını sağlamış
ve birbiri ardına irili ufaklı haddehaneler ,dökümhaneler
kurulmuştur. Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları, fabrika yapan
fabrika olması özelliği ile,Türkiye'deki sanayi hareketinin öncüsü
ve okulu olmuştur. Karabük Demir-Çelik 5 Nisan 1994'te özelleştirme
kapsamına alınmış; 1995'te çalışanlar, Karabük halkı, esnafı ve
sanayicilerinden oluşan Kardemir Şirketine devredilmiştir. İlk
olarak modernizasyonlar ile Teknolojisini yenileyen Kardemir, yeni
yatırımlar ile hedeflerini genişletmektedir.